At soyunu ıslah, at yetiştiricilik çalışmalarını teşfik eden bir yarıştır. Çok eski çağlardan bu yana yapılmaktadır. Tarihi eski Yunanistan’daki Olimpiyat oyunlarına kadar dayanır. O zamandan beri gelişme göstererek, Dünya’nın dört bir tarafına yayılmıştır. Önceleri atlar arabalara koşulu olarak yarıştırılırdı. Romalılar at yarışlarını, yunanlılardan görüp öğrendiler. Roma cambazhanelerinde düzenlenen at yarışlarında, biniciler esirlerin içinden seçilirlerdi. Ata […]
Yazar: Bilgici
At Hastalıkları
Atın yakalanabileceği hastalıkların büyük çoğunluğu mikroplu hastalıklardır. Kimi at hastalıları kötü bakım veya bakımsızlıktan, beslenme bozukluğundan ve ağır işlerden meydana gelir. Mikroplu at hastalıklarının en önemlisi ruam (Sakağı, ya da mankafa) hastalığıdır. Bu hastalık hem bulaşıcıdır, hem de büyük at kıranlarına yol açar. Attan başka, eşeğe, katıra, hatta insana bile bulaşma ihtimali vardır. Öldürücü bir […]
At Bakımı ve Yetiştirilmesi
At bakım isteyen, nazik bir hayvandır. O nedenle iyi yetiştirilmesi için bilgiye ihtiyaç vardır. at genel olarak üçüncü yaşının sonunda erginleşir. Kimi sıcak kanlı at ırklarında erginleşme daha çabuk oluşur. örnek vermek gerekirse İngiliz atları 2 yaşında, Arap atları ise 3 yaşında yarış hayatına başlar. Kısraklar genellikle 3 yaşında aygıra gösterilirler. Erkek atlar, 3 yaşından […]
Atın Anatomisi
Atın iskelet yapısı, 140 tek, 57 de çift kemikten oluşmuştur. Bacak kemiklerinin eklem yerleri, kendine özgü bir özellik taşır. At çok kez geceleri bacak eklemlerini kilitleyerek, ayakta uyuklar. Yalnız, çok genç atlar yatarak uyurlar. Atın uykusu çok hafif olur. On dakika uyur, on dakika uyanık kalır. Atın köprücük kemiği yoktur. Ayaklarında yalnızca üçüncü parmak vardır. […]
Türkiye’de At Irkları
Cumhuriyet devrinde Türkiye’de at yetiştiriciliğine büyük önem verilmiş, yurttaki at sayısı kısa zamanda %65 oranında artmıştır. Bugün yurdumuzdaki at sayısı 1.250.000’i aşkındır. Ancak, bu rakam, komşu ülkelerdeki at sayısı ile ölçülürse, hayli düşük sayılır. Türkiye, gerek tarih, gerek coğrafya bakımından pek çok kavmin gelip geçtiği, ya da yerleştiği bir yöredir. Dolayısıyla, bu çeşitli toplulukların atları […]
Yarımkanlı At Irkları..
Değişik cins atların çiftleştirilmesi ile elde edilmiş atlara yarımkanlı at ırkları denir. Yarımkan atların, soylu binek atından ağır araba atına kadar, bir çok türleri vardır. En tanınışları Almanya’daki Doğu Prusya, Hannover, Holstein, Oldenburg, Doğu Frisya İngiltere’deki Hackney, Clavend, Brown, Yorkshire atlarıdır. Bir zamanlar İngilizler’in Norfolk Hollandalıların Harttraber tırısçı at ırkları çok ünlüydü. Ancak, bugün bunların […]
At Irkları
İlk at türleri, orta Asya’nın iklimi ile koşullarına çok iyi uyabilen Prezewalski ile Tarpan atlarıydı. Moğollar bugün hala Prezewalski atı yetiştirmektedirler. Eldeki kaynaklardan anlaşıldığına göre, at ilk kez M:Ö. 3000 yıllarında orta Asya’da evcilleştirilmiştir. Ancak, kimi kaynaklar, M.Ö. 3000 yıllarından önce de Ön Asya’da evcil at yetiştirildiğini belirtiyor. Anlaşıldığına göre, at Ön Asya’ya yine Orta […]
İnsanların Eski Dostu At
At, Toynaklıların tek parmaklı alttakımından bir hayvandır. Binme, yük çekme taşıma gibi işlerde kullanılır. Damızlık olarak kullanılan erkeğine «aygır», dişisine «kısrak», yeni doğmuş yavrularına «kulun», büyümüşüne de «tay» denir. Yeryüzünün kutuplarla Afrika’nın sık ormanları dışında, hemen her yerde at yetişir. Afrika’nın sık ormanlarında at yetiştirilmemesinin nedeni, «çeçe» denilen sinektir. Bu sinek, uyku hastalığına yol açtığı için, atın yaşamasına engel olur. […]
Akşemsettin Kimdir
15. yüzyılda yetişmiş, Fatih devri mutasavvıflarının en büyüklerinden biridir. Asıl adı Şemsettin Ahmet’tir. Şam’da doğdu babasıyla birlikte geçtiği öğrenimini de burada yaptığı söylenir. Bir ara, Osmancın’ta müderrislik (medrese öğretmenliği) yapmışsa da, tasavvufa olan merakı yüzünden Ankara’ya giderek, Hacı Bayram’a çömez (mürit) oldu. Oradan ayrıldıktan sonra, bir süre Beypazarı’nda, İskilip’te oturdu. En sonunda İzmit’in Göynük kasabasına […]
Irak’ın başkenti, (2007 verilerine göre Nüfusu; 7.145.470). 33°26’kuzey enlemi, 44°23’doğu boylamı üstünde bulunan Bağdat, gelişmesini, sulak zengin Mezopotamya ovasının merkezinde yer almasına ( bu bölgede birbirinden yalnızca 40 km. uzaklıkta bulunan Dicle ve Fırat ırmakları kolaylıkla aşılabilir), aşağı Irak bataklıkları dışında ve Zağros dağlarını aşan İran’a geçişi sağlayan Diyale vadisinin ağzında kurulmuş olmasına borçludur. Bu […]