Bize en yakın yıldız olan güneş 149.500.000 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen onun neden meydana geldiğini biliyoruz. Mesela helyum gazı yeryüzünde keşfedilmeden önce güneşte mevcut olduğu bilinmiyordu. Helyum adı Yunanca “güneş” kelimesinden gelir. Demek oluyor ki yıldızları “uzaktan kontrol” sistemiyle inceleyebiliyoruz. Fizik biliminin astronomiye uyguladığı bilim dalına “astrofizik” adı verilir. Yıldızlar hakkında bilgi edinmenin başlıca dört […]
Kategori: Bilim Teknoloji
ASİTLER VE BAZLAR
Asit ve bazların özellikleri: Bu iki grup kimyevi maddenin, ortak bir özelliği vardır. İkisi de değdikleri cisimleri aşındırır ve kuvvetli eriyik haldeyken deriyi yakarlar. Asit çökelti halindeyken bir bazla birleşince tepki yaparak asit tuzu ve su haline gelme özelliği gösterir. bazı asitler kuvvetlidir (mesel nitrik asit, hidroklorik asit), bazıları da zayıf ve daha az aşındırıcıdır […]
Ark Tipi Elektrik Fırınları
Yüksek sıcaklıkta eriyen metal ve kimyevi maddelerin eritilmesi için kullanılan ark tipi elektrik fırınların iki ayrı modeli mevcuttur. Dolaylı ark tipi fırınlarda, eritilecek maddenin ortasına gelecek şekilde elektrot vazifesi gören karşılıklı iki karbon (grafit) çubuk yerleştirilmiştir. Fırını ateşlemek için bu iki elektrot aniden birbirine dokundurarak devreden akım geçmesi sağlanır (yani devre kapatılır). Sonra bu iki […]
Asdik Nedir?
Asdik ya da sonar nerelerde kullanılır: İkinci Dünya savaşında denizaltıların yerini bulmak için Müttefik Denizaltı bulma Komitesi tarafından bir metot keşfedildi. Asdik (asdic) kelimesi bu komitenin İngilizce adının baş harflerinden meydana getirilmiştir. Asdik yerine kullanılan bir deyimde “Sonar“Dır. Araştırıcı geminin dibine yerleştirilmiş bir aygıt kısa “ultrasonik” dalgalar duyar. Bunlar insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek seslerdir. […]
Ark Lambaları
Elektrikli ark lambasının prensibi çok basittir. Bir elektrik akımına bağlanan iki teli birbirine yaklaştırınca aralarındaki boşlukta bir kıvılcım meydana gelir. Çünkü akım, boşluğa atlamaya ve devreyi tamamlamaya uğraşmaktadır. Elektrikli ark lambası bir şekilde vazife gören iki telden ibarettir. Tellere, uçları birbirine çok yakın gelecek şekilde iki karbon elektrot bağlanmıştır (resme bakınız). Aralarında parlak bir yansıtıcı […]
Appleton Tabakası
Dünyayı kaplayan ve iyonize olmuş gazların meydana getirdiği örtü (iyonosfer) iki ayrı tabakaya ayrılır: Ağır tabaka ve appleton tabakası. Bu tabakalardan üstte olanın, ismini onu bulan büyük fizikçi Sir Edward Appleton’dan (doğumu 1892) almıştır. Appleton tabakasının bizce önemli oluşu, radyo dalgalarını yansıtabilmesidir. Dalgalar keskin bir açı yaparak değil, bu tabakadan geçerken yavaş yavaş eğilerek yeryüzüne […]
Türbinli gemilerin Özellikleri
Deniz taşıtlarının gelişmesi hızla sürüp gidiyordu. teknik alanda yapılan hemen her yenilik, deniz taşıtlarına da uygulanıyordu. Bu saye de, yolcular gün geçtikçe daha rahat, daha çabuk yolculuk edebiliyorlardı. 19. yüzyılın ikinci yarısındaki en büyük değişiklik, türbinin teknelere uygulanması oldu. Buhar makinesi buharın basıncıyla çalışıyor, inip çıkan pistonlar bir çok gemilerin yardımıyla pervanenin şaftını döndürüyordu. . […]
Bugünkü Gemilere Doğru
«Charlotte Dundas » adındaki yandan çarklı geminin başarıyla sona eren denemeleri, Amerikalı Robert Fulton’un (1765 – 1815) de dikkatini çekmişti. Fulton, bu amaçla, Fransa’da Seine Nehri üzerinde, küçük bir buharlı gemi yaptı. Ancak, daha rahat çalışabilmek için, bu gemiyi bırakıp, yurduna yani Amerika’ya döndü. 1806 yılında, bir buhar makinesi taslağı çizerek, bunu Watt’a ısmarladı. Kendi de, […]
Denizde İlk Buharlı Gemiler
Buhar makinesinin ilk İngiliz taşıtlarına uygulanması büyük milletlerin çoğu paylaşamazlar. Ancak, muhakkak olan bir şey varsa o da, Fransız fizik bilgini deniz Papen (1647 – 1714) ile, Joufrey d’abbans’ın (1751 – 1832) buhar makinesini gemilere ilk uygulamayı düşünenler olduğudur. hatta, Papin, 1707 yılında Almanya’da, buhar makinesi gücüyle dönen, dört çarkla işleyen bir de gemi hazırlanmıştı.Ancak, […]
Pusula Ne Zaman Bulundu
Çinliler, M.Ö. 1000 yıllarında bile, pusulayı biliyorlardı. Araplarda onlardan öğrenerek pusulayı kimi yerlerde kullanmaya başlamışlardı. Avrupalılar ise pusulayla ancak Haçlı seferlerinde Araplar’dan görüp öğrendiler. Böylece, pusula yardımıyla uzak denizlere açılabilmek ve yeni keşifler yapmak için şartlar elverişli hale gelmişti. Yalnız, İskandinav kavimlerinden olan Vikingler’in, pusulayı daha önce bildikleri sanılmaktadır. Çünkü, sanıldığına göre Vikingler, 1000 yıllarında «Darkkar» […]