Kategoriler
Bilim Teknoloji

Çekim Kuvveti ve Cisimlerin Düşme Olayı

Ünlü Yunan filozofu Aristo, Düşen bir cismin hızının ağırlığına bağlı olduğunu söylemişti. Buna göre iki kilogram ağırlığındaki bir cismin bir kilogram ağırlığındaki bir cisimden  iki kat daha hızlı düşmesi gerekirdi. Kendi çağından 2000 yıl sonraları Galileo’nun bir top mermisinin bir tüfek mermisiyle aynı hızla düştüğünü doğruladığı güne kadar herkes Aristo’ya inanmıştı. Buna karşılık hala bir çok kimseler gerçeği göremiyor ve bir taş parçasının bir tüy parçasından daha hızlı düşeceğini iddia ediyorlardı. Bugün artık, havası alınmış bir boşlukta havanın direnci olmadığı için bir tüyle bir taşın aynı hızla yere düştüğünü biliyoruz. Buna “serbest düşme” denir Paraşüt yere çok yavaş düşer. Çünkü düşmesini engelleyecek hava direncini sağlayabilecek kadar geniş bir yüzeyi vardır.

Serbest düşen cisimler, değişmez bir hızla düşmezler. Düşerken hızları gittikçe artar. Serbest düşme halindeki bir cismin hızı 981 cm/sn² değerine “yerçekim ivmesi” denir. Bu sayı cisimlerin yalnız yeryüzüne düşmeleri halinde doğrudur. Ay’ın yüzeyine düşen bir cisim aynı hız artışını göstermez. Çünkü Ay’ın çekim kuvveti dünyamızdakinden çok daha azdır.

Çekim Nedir:

Çekim kitleler arasındaki çekme kuvvetidir. Mesela etrafımızdaki eşyayı yer yüzünde tutan bu kuvvettir.

Havada bırakılan ağır cisimlerin yere düştüğü uzun zamandan beri biliniyordu. Ama çekim kuvvetini geliştirme fikri Sir İsaac Newton (1641-1727) adlı bir İngiliz bilginine aittir. Dünya ile diğer gezegenlerin, kitlelerinin çekim kuvveti dolayısıyla Güneş etrafında dönmeye devam ettiklerini ilk defa belirten o olmuştur. Kendi kurallarını Kepler’in  gezegen kurallarına uygulamak suretiyle Newton, evrensel çekim kanunu buldu (1687). Buna göre her hangi bir kitle, birbirini kitlelerin çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çeker.

Maskelyne'in çekülü, dağın çekim gücü sebebiyle düşey doğrultudan biraz sapmıştır.
Maskelyne’in çekülü, dağın çekim gücü sebebiyle düşey doğrultudan biraz sapmıştır.

Bundan ancak yüz yıl sonra Henry Gavendish, iki çift kurşun top arasındaki küçük çekim kuvvetini ölçebilecek bir alet yaptı. Bundan elde ettiği sonuçtan Dünyanın kitlesini hesaplayabildi.

Soldaki resimde, Nevil Maskelyne (1732-1811) tarafından bulunmuş, başka bir “Dünya’nın tartma” usulün gösteriyor. Maskelyne, dikey bir kurşunlu çekülün yakındaki bir dağ tarafından çekilmesi sonucu sapmasını hesapladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.