Bugünkü eğitim sitemi içerisinde, çocuklar üzerinde cinsel eğitim konusunun çok önemli bir yeri vardır.
Her çocuk, normal olarak, büyüdükçe hem kendi cinsine, hemde karşı cinse karşı bir ilgi duymaya başlar. Yaşı ilerledikçe, okul, ya da aile çocuğu bu konuda aydınlatmaz sa, çocuk kendi çevresinden yalan – yanlış bir takım bilgiler edinir; cinsel hayatını kendi ayarlamaya kalkışır. Çocuğun bu şekilde arkadaşlarından, ya da başka kaynaklardan edindiği bilgiler, onu yanlış yönlere sürükleyebilir. Hatta, denetimsiz olarak elde edilen doğru bilgiler bile, istenmeyen davranışlara, yanlış eylemlere, kötü sonuçlara itebilir. Bu derece önemli bir konuyu rastlantılara, gelişi güzel elde edilmiş bölük – pörçük bilgilere bırakmak elbette doğru değildir. Eskiden, çocuklara cinsel bilgi vermekten kaçınılırdı, bunun başlıca nedeni, bu gibi bilgilerin çocukta yersiz meraklar uyandıracağı, onu uygunsuz denemelere sürükleyeceği düşüncesiydi. Bugün ise, çocuğun cinsel konulara karşı duyduğu merak, tamamen normal sayılmaktadır. Bu merak normal karşılandığına göre, çocuğun bu konuda soracağı soruları da normal karşılamalı, gerektiği gibi cevaplamalıdır. Çünkü, cevap vermekten kaçınmak, çocukta bir takım kötü meraklar uyanmasına yol açabilir.