Hayvanlar aleminde en geniş sınıfı teşkil eden eklembacaklıların türlerinin sayısı, bütün diğer hayvan türleri sayısının toplamından daha çoktur. Başlıca dört büyük gruba ayrılırlar: Araknidler (örümcekler, akrepler ve keneler), kabuklular (karidesler, yengeçler ıstakozlar ve supireleri), çokayaklılar (kırkayaklılar ve çıyanlar) ve hemen hemen 1 milyona yakın türü olan en büyük hayvan sınıfı böceklerdir. Eklembacaklılar hemen her yerde […]
Ay: Aralık 2016
EKİVALENT AĞIRLIK
Suyun içinden geçirilen bir elektrik akımı suyu hidrojen ve oksijen gazlarına ayırır. Bundan 1 gram hidrojene karşılık 8 gram oksijen gazının çıktığı hesaplanmıştır. Metalik magnezyum, asit içinde çözüldüğü vakit hidrojen açığa çıkar. Bu açığa çıkan hidrojen toplanıp tartılacak olursa 1 gram hidrojeni serbest bırakmak için 12,15 gram magnezyumun çözülmesi gerektiği anlaşılır. Magnezyum oksijen gazı içerisinde […]
EĞRELTİ OTLARI
Eğrelti otları geniş bir grup teşkil ederler. Bugün yaşayan eğrelti otlarından başka, 2 milyon yıl kadar önce yaşamış olan pek çok fosil eğrelti türleri vardır. Eğrelti otları daha çok kumlu, nemli, sulak yerlerde yetişir. Bugün eğreltilere dünyanın pek çok yerinde rastlanır ve bu bitkiler bulundukları çevrenin şartlarına pek iyi uymuşlardır. bazıları tırmanıcı bitkiler halinde, bazıları […]
Dünya’nın Ekseni
Dünya her 24 saatte bir defa ekseni etrafında döner.böyle dönerken yeryüzünün bir kısmı, bir süre için Güneş ışınlarını alarak aydınlanır ve buralarda gündüz olur. Dünya’nın ekseni Güneş etrafındaki yörüngesinde 66,5 derecelik bir eğiklik (Dünya kendi ekseninde 23° 26 dakikalık bir eğimi vardır) yapar. Bu demektir ki, yörüngenin bir ucunda Kuzey Kutbu Güneş’e yönlenmiştir (kuzey yarımküresinde […]
Dünya’nın Çekirdeği
Dünya merkez çekirdeğinin etrafında bir kabuk meydana getiren kaya tabakalarından husule gelmiştir. Bu kaya tabakaları ikiye ayrılır. Dıştaki kat, üst taraftaki kayalardan meydana gelir. Bu kayalar kıtaları meydana getirirler. Bu kayaların yapısında silis ve alüminyum madenleri çoğunluktadır. Yerkabuğunun alt katı ise bazalt adı verilen koyu renkli kayalardan oluşur. Bu kayalar bazı volkanlardan püsküren lavlara benzerler. […]
DÖTERONLAR
Nükleer fizikte atomu parçalamak için kullanılan parçacıklar en çok elektronlar, protonlar ve döteronlardır. Bir döteron, protonla aynı derecede pozitif yük taşır, fakat ondan iki kat daha ağır olduğu için çekirdekleri bombardıman etmekte daha iyi bir mermi ödevi görür. Protonun basit bir hidrojen atomunun çekirdeği oluşu gibi döteron da bir döteryum (ağır hidrojen) atomunun çekirdeği değildir. […]
DÖNGEÇLER (Tekerlekli Hayvancıklar)
Bunlar tatlı suda yaşayan omurgasız hayvanlardır. Yalnız bir kaç türü denizde yaşar. Halkalı solucanlarla yakınlıkları vardır. vücutları uzadığı vakit trompet şeklini alır, alt uçlarında tek parmaklı ayakları vardır. bu ayaklarla su içinde bitkiler tutunurlar. Bu hayvancıklara tekerlekli denmesini sebebi, ağız kısımlarının çevresinde yassı yuvarlak bir disk bulunmasındandır. Bunun çevresinde bulunan iki sıra ve sürekli hareket […]
DOPPLER ETKİSİ
Bir trenin düdüğü demiryolu kenarında bir gözlemciyi geçerken notasını değiştirir gibi olur. Önce, tren yaklaşırken ses yükselir ve geçtikten sonra nota birdenbire düşer. Bunun izahı, yaklaşan trenin hızının gözlemci tarafından işitilen dalgaların frekansında artış yapması ve böylece notanın perdesini yükseltmesidir. Bir saniyenin bir parçası içinde düdük, gözlemciden ne uzağa, ne yakına doğru hareket eder ve […]
CANLILARDA DOLAŞIM SİSTEMİ
Omurgalı ve omurgasız canlılarda dolaşım sistemi Vücutta kanı dolaştıran organların hepsi dolaşım sistemini teşkil eder. Yasısolucanlar (plathelminthes), süngerler ve selentereler gibi basit hayvanların dolaşım sistemleri yoktur, fakat yer solucanlarının vardır . Dolaşım sistemi olmayan hayvanlarda erimiş besin maddeleri, gazlar ve atık maddeler, dokulara yayılma (difüzyon) yoluyla girerler ve çıkarlar, bu da ancak yayılmanın çok kısa […]
DONMA NOKTASI
Bir çok maddeler kimyevi yapılarına, çevrelerindeki basınç ve sıcklığın durumuna göre katı, sıvı ya da gaz halinde olabilirler. Sıvı halden katı hale geçiş hale geçiş sırasındaki sıcaklık derecesine donma noktası denir. Standart basınç şartları altında suyun donma derecesi 0 santigrattır. Fahrenhayt olarak —32° Fahrenhayttır. Su donduğu zaman hacmi genişler. İçindeki suyun donmasıyla boruların patlaması, donma sırasında […]