Radyum ve uranyım gibi maddeler radyoaktif ışınlar yaydıklarından bunlara “radyoaktif cisimler” denir. Bu ışınlar gözle görülmemekle beraber Floresans bir perdeye çarptıkları vakit meydana getirdikleri bir parıltıdan fark edilebilirler. ayrıca içinde hareket ettikleri havayı da “iyonlaştırdıkları” için iyi bir elektrik iletkeni haline getiriler. Radyoaktif maddelerin bu özelliklerinden Geiger – Müller kontrol aletlerinde faydalanılmaktadır.
Bu ışınların bir kısmı diğerlerinden daha geçirgendir. Bundan dolayı da bu ışınların hepsinin aynı cinsten olmadığı anlaşılmaktadır. radyoaktif ışınların keşfinden sonra bir mıknatısın ışınları saptırarak üç gruba ayırdığı gözlenmiştir. Bu üç ayrı ışına alfa, beta ve gama (gamma) ışınları diyoruz. alfa ışınlarının pozitif elektrik yükü taşıyan zerreciklerden yapıldığını biliyoruz. Bu üç ışından en zayıf olanıdır. Bu ışınların her zerresi iki nötron ve protonlu helyum atomu çekirdeğinin aynısı dır. beta ışınları da bir ışın oku şeklinde olup negatif yüklüdür ve korkunç bir hızla hareket eden elektronlardan ibaret olduğu ispat edilmiştir. Mıknatıs yardımıyla daha fazla saptırılır ve alfa ışınlarından daha kuvvetlidir. Gama (gamma) ışınlarının elektrik yükü ve kütlesi yoktur, mıknatısla katiyen saptırılamaz.