Dünya merkez çekirdeğinin etrafında bir kabuk meydana getiren kaya tabakalarından husule gelmiştir. Bu kaya tabakaları ikiye ayrılır.
Dıştaki kat, üst taraftaki kayalardan meydana gelir. Bu kayalar kıtaları meydana getirirler. Bu kayaların yapısında silis ve alüminyum madenleri çoğunluktadır. Yerkabuğunun alt katı ise bazalt adı verilen koyu renkli kayalardan oluşur. Bu kayalar bazı volkanlardan püsküren lavlara benzerler.
Yeryüzü kabuğunun ilk katının kalınlığı ortalama olarak 50 km., ikinci katının kalınlığı ise 30 km. kadardır. Fakat 2. katının kalınlığı düzenli değildir. Kimi yerlerde çok daha incedir.
Yerkabuğunda silis ve alüminyum madenleri çoğunlukta olduğundan, bilginler, bu kabuğa sial adını vermişlerdir. Sial kelimesi, sislisyum ve alüminyum kelimelerinin baş hecelerinin birleşmesinden meydan gelmiştir. Sial, dağlık bölgelerin altında daha kalın, okyanusların altında ise daha incedir.
Yerin orta kesimine rastlayan tabaka daha kalındır. Bu bölümde de silis ve magnezyum madenleri ağırlıktadır. Sözü geçen iki madenin ilk heceleri birleştirilerek, bu kesime de sima adı verilmiştir. Bu tabakanın kalınlığı yaklaşık olarak 2.900 km. olarak tespit edilmiştir.
Yerin en alt kesimi (çekirdeği) ise, tıpkı meteoritler gibi demir ve nikelden meydana gelmiştir. Nikelin simgesi”Nİ” ile demirin simgesi “FE” birleştirilerek, bu bölüme de nife adı verilmiştir. Nife 6.200 km. çapında bir merkez küresi meydana getirir.
Yapılana incelemeler, yeryüzünün derinliğine inildikçe sıcaklığında arttığını gösteriyor. Bu artış göre Dünya’nın çekirdeğinde ısının 6.000° derecenin üstünde olacağı hesaplanıyor.