Kategoriler
Bilgi

Yelkenli Gemilerin Altın Çağı

Akdenizliler'in tahıl gemisi
Akdenizliler’in tahıl gemisi

Okyanus ötesi yolculuklara yapabilmek için, teknelerin daha sağlam, güçlü daha büyük olması gerekiyordu. Nef, olarak isimlendirilen bu gemiler, bu amaç için yapılmıştı. Bu gemiler yelkenle çok iyi yol almakaydı; yuvarlak hacimli bir tekneleri vardı. Bu teknelerin Akdeniz için ayrı, Okyanus için ayrı tipleri yapılmıştır. Nefler, savaşta da kullanılıyordu. Orduların bindiği gemilerin bir çoğu bunlardandı.

Karavela, adı verilen tekneler ise, «nef» ten daha narin idi. Bunların 70’e yakın tayfası olurdu. Kristof Kolomb ve Vasco de gama, keşif yolculuklarına hep bu tür gemilerle çıkmışlardır. Kristof Kolomb’un yönetimi altındaki üç geminin biri 100, biri 50, biri de 40 tonluktu.

O çağlarda en kuvvetli gemi «kadırga» denilen tipteki gemilerdi. Kadırgalar, hem yelkenle, hemde iki yanında bulunan 20 çift kürekle yürütülüyordu. Bu gemiler, eski Yunanlıların yapmış olduğu gemiler örnek alınarak yapılmıştı. Çeşidine göre 2, ya da 3 direkleri olurdu.

Kalyon ise 12. yüzyılda, yalnız bir sıra kürekçinin bulunduğu, küçük, hafif kadırgalara verilen addır. Daha sonraları, Okyanus ötesi seferleri yapan büyük teknelere de, bu ad verilmiştir. İspanyollar, Peru’daki ocaklardan çıkardıkları altın, vb. gibi madenleri yurtlarına uzun süre bu sağlam teknelerle taşımışlardır.

O çağlarda yelken ve kürekle giden daha bir çok gemi çeşidi varsa da, bunların hepsi, bugünkü gemilerin yanında, çok basit, çok ufak kalıyordu. İspanyollar’ın ünü «Yenilmez Armadası 130 parça gemiden meydana gelmişti. Bu gemilerin çoğunun tonilatosu, 350 – 1160 arasında değişmekteydi. 16. yüzyılda, Portekizliler’in yaptığı büyük gemilerin tonilatosu, ise, 2000’e yakındı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.