Durgun bir su birikintisine taş atılacak olursa, taşın düştüğü noktadan başlayarak birbirine paralel daireler şeklindeki su dalgaları merkezden çevreye doğru genişleyerek yayılırlar. Bu dalga hareketinin en basit bir örneğidir.
Bir dalganın en üst noktasıyla yanındaki dalganın en üst noktası arasındaki uzaklık dalga boyudur. Bir saniyede bir noktadan geçen dalga sayısına frekans denir. Dalga boyunun frekansla çarpımı dalganın hızını, yani bir saniyede aldığı yolu verir.
Elektromanyetik dalgalar görünen, ışınların ki de dahil olmak üzere birer dalga hareketi şeklindedirler. Her çeşit elektromanyetik dalga, dalga boylarına göre sınıflandırılırlar. Işık dizelerinin dalga boyları gözle görülebilen tayfın son mor ışığında 4.000 angström ile kırmızı ışığın bulunduğu uçta 7.600 angström arasında değişir. (10.000.000 angström— 1 milimetre). Ultraviyole ışınlarının dalga boyları tayfın mor ışığı ucundakinden daha kısadır ve kızılötesi (enfraruj) ışınların dalga boyu tayfın kırmızı ucundaki dalgalardan daha uzundur.
Dalgaların Girişimi:
Bazı şartlar altında yol alan iki dalga (ışık, ses ya da su üzerindeki dalgalar) birbirini belirli şekilde etkiler. Örnek olarak eşit frekansta iki ses dalgası, seri halinde vuruşlara ya da vuruşlu notalara yol açar. Burada bu gibi olaylar dalgaların girişiminden ileri gelir.
Işık dalgalarının girişimi için bunların eşit dalga uzunluğu ve eşit şekilde (profile) sahip olmaları gerekir. Fakat hiç bir zaman iki kaynak birbirine tamamıyla eşit ışık dalgası çıkarmazlar. Bir tek kaynaktan gelen ışık ile karışımının etkilerini göstermek için önce bölünür sonra yeniden birbirine tesir ettirilir.
Dalgalar birbirini kuvvetlendiriyor sa birinin “tepesi” öbürünün tepesine eklenir ve parlak bir ışık meydana gelir. Fakat, birincisinin tepesinin ikincinin en çukur yeriyle karşılaşması halinde iki ışık dalgasının karışarak karanlık meydana getirmesi gibi tuhaf bir olayla karşılaşırız. 1801 de Thomas young, iki dar yarık karşısına yerleştirdiği bir perde üzerinde aydınlık ve karanlık çizgiler elde etti. Yarıklar arkada bir tek renkte ışıkla aydınlatılıyordu. Bu deney, ışığın dalga teorisini ispatlamakta büyük rol oynadı.
beyaz ışıkla girişim olduğu vakit bazı renkler silinir; öyle ki, kalanlar renkli bir şekil meydana getiriler. Su üzerinde yüzen ince bir yağ tabakasının gökkuşağı renkleri bu şekilde meydana gelmiştir. Işığın bir kısmı tabakasının üst, öbür kısmı da alt yüzeyinden yansıtılmıştır. Böylece bir tek tesadüf dalgadan yansıtılmış iki dalga çıkmıştır ve birbirine girişimi için gerekli şartlar var demektir.