Işığa bir elektrik akımı göndermek suretiyle karşılık veren cihaza fotoelektrik pili denir. Akımın şiddeti pil üzerine düşen ışığın şiddetine göre değişiklik gösterir.
Fotoelektrik pillerinin en çok kullanıldığı yerler sesli sinema makineleridir. Filmin bir yanına ses, ışıkla açık ya da koyu renkte çizgiler halinde kaydedilir. Her, çizginin parlaklığı ya da saydamlığı, mikrofonda konuşulan sesin yüksekliği ya da alçaklığına göre değişir. Projeksiyon makinesinde ses kanalı içinde parlayan ışık, bir fotoelektrik pili üzerinde odaklanır. Işık, filmin kenarındaki çizgilerin açıklık ya da koyuluğuna göre değişen bir şiddette geçer, fotoelektrik piline girer. Bu halde pil içinde şiddeti değişen bir akım meydana gelir. Bu akım yükseltilerek bir hoparlöre verildiği zaman orijinal ses tekrarlanır.
Burada kullanılan pil, küçük bir elektrik ampulüdür. İçinde çok az miktarda argon gazı vardır. Ampulün içinde kavisli alkali bir metalik ekran ve ortasında telden bir halka vardır. Halka ile ekran arasında bir hayli yüksek voltaj muhafaza edilir. metal üzerine düşen ışık, metalin yüzeyinden dışarıya elektronlar fırlatır. Tel pozitif yüklü olduğundan, elektronları çeker ve pilin bir ucundan öbür ucuna çok az bir elektrik akımı akar.
Buna benzer bir etki de selenyumun “fotokondüktif” denen etkisinin kullanılışında daha değişik bir şekilde elde edilir. Bu maddenin elektrik direnci aydınlatma kuvvetine göre değişir. Bunun sonucu olarak bir selenyum pili içinden geçirilen elektrik akımı, selenyum üzerine düşürülen ışığın miktarının bir ölçüsü olur.
Yıldızların ışıklarının ölçülmesi de Fotoelektrik pilinin keşfedilmesi sayesinde olmuştur.